Analistin Analizi

Freud, analistin kendi bilinçdışının alıcı bir cihaz gibi hastanın bilinçdışına dönük olmasi gerektiğinden söz eder. Analistin bir araç gibi kendi bilinçdışından yararlanabilmesi için belli ruhsal koşulları taşıyabilmesi ve sürdürebilmesinin önemini vurgular. Bunun için de, analistin kendi bilinçdışını tanımasının gerekliliğini, dolayısıyla da kendi analizinin önemini vurgular.

Çağdaş psikanalizin önemli isimlerinden Pontalis’e göre ise analist, hastalarına düşkün olmalı; kendisini, sanki hastalarının getirdigi materyalden ayıramayacakmışçasına dikkate almalı; pencereye gidip uzaklara dalarak kendisini sorgulamalı; kendi anılarına giden pürüzsüz yollar açmalı ve bizzat calışma aracı olanı, yani kendisini gözetmelidir.

Gönderideki fotoğraf, National Geographic yılın fotoğrafı seçilmiş. Fotoğrafa dikkatli bakıldığında fotoğrafa hakim olan karaltıların aslında yukarıdan kadraja alınmış zebralara ait olduğu fark ediliyor. Bize göre ayan beyan ortada olan, sarıldığımız bazı düşünce, duyguların kendi seanslarımız içerisinde farklı, tam tersi arzulara hizmet ettiğini veya onları örttüğünü fark edebiliriz. Bir terapist olarak bizzat çalışma aracı olanı yani kendini gözetmek; karşı aktarımı yorumlayabilmek, danışandan gelen malzemeyle içeriden gelen malzemeyi ayırt edebilmek ve karşıdan gelen malzemeyi dönüştürüp danışana geri verebilmek açısından önem arz eder.

Kaynak: Ayça Gürdal Küey- Karşı Aktarım Kavramının Gelişimi