top of page

Kardeşlik Üzerine; Duyguların Gökkuşağı

Güncelleme tarihi: 24 Haz 2022


Fotoğraf: Eric Kogan


Psikanaliz içerisinde ihmal –belki inkar- edilmiş bir konudur kardeşlik. Fakat pandoranın kutusunu biraz araladığımızda deyim yerindeyse gökkuşağını andıran keskin geçişli, ikircikli duygular, düşünceler dizisi seriliverir önümüze. Jorge Placioux-Bioix’in (2013) tanımı bunu ne de güzel karşılar; Tutkuyla senin gibi olanı sevdiğin, öldüresiye senden farklı olandan nefret ettiğindir kardeş (Akt, Bilen, 2014). Çağdaş psikanalistlerin bu olguya daha çok değindiğini gözlemliyoruz. Örneğin Mitchell (2003), bilinçdışında kardeş ensestini ve katlini işlemeden bazı sınır olguların analizinin mümkün olamayacağını belirtir. Daha çok sınır düzey psikopatolojilerle karşılaştığımız bu dönemde bu olgunun üzerinde durmanın önemli olduğunu düşünmekteyim.


Yavuz Erten (2014), Habil ve Kabil’in öyküsü aracılığıyla mitolojik boyuttaki ilk kardeş katlini ele almıştır. İslami kaynaklara göre Adem ve Havva’nın kırk çocuğu olmuş ve çocukların hepsi ikiz ve yarısı kız yarısı erkek olarak doğmuştur. Allah, Adem’e bu ikizlerden birinin kızını diğerinin erkeği ile eşleştirmesini söyler. Fakat Kabil, Habil’in ikizi yerine kendi ikizi ile evlenmek ister. Adem çözüm olarak Allah’a sunular sunmalarını ve hangisininki kabul edilirse o kişinin bu ikizle evlenmesini önerir. Fakat Tanrı Habil’in sunusunu kabul edince, Kabil Habil’i öldürür. Allah, bu nedenle Kabil’in alnına bir nişan koyar. Sonrasında Nod diyarında, sonradan bildiği eşinden çocuk sahibi olur ve şehir inşa eder. Dini metinlere göre o şehir yeryüzünde insanlık medeniyeti için yeni bir adım olur. Kabil’in hissettiği haset ve yıkıcılığın yoğun olduğu paranoid- şizoid konuma ait bu cinayet, Tanrının Kabil’in alnına koyduğu nişan ile bir cezalandırma, suçluluk meselesine dönüşmüştür. İşte bu noktada depresif konum, onarım başlamış, ‘sınırları belli’ yeni bir şehir kurmuştur.


Katz’ın (1991)’a göre büyük erkek çocuk baba için Oidipus nitelikli rakip olarak bir tehditken, diğer kardeşler tarafından da ödipal nitelikli dürtülerin babadan abiye yer değiştirmesi ile nefret, rekabetin hedefi olur. Bu durum babaya karşı düşmanlıktan çok daha az çatışma yaratır. Bu sırada büyük çocuk, babanın erkek kardeşe daha şefkatli ve koruyucu yaklaştığını görüp haset duyar. Hem baba-oğul hem karı-koca ikilisinin dışında kalmış hisseder (Akt; Erten, 2014). Aynı Kabil’in isteklerinin dikkate alınmadığı, korunmadığını hissettiği gibi. Freud, fallik dönemde anne-baba-kız çocuğu üçgenini yorumlamakta, erkek çocuğunda olduğu kadar net olamamıştır. Başta kendi rüyaları ve ruhsal süreçlerini gözleyerek oluşturduğu kuramında bazı noktalarda belki yine aynı nedenle deyim yerindeyse kadınları anlamakta zorlanmıştır. Böylece Katz’ın ilettiklerinin de elektra kompleksi çerçevesinde benzer dinamikler içerisinde işlediğini varsaymak durumundayım. Kaës’e(2008) göre ödipus karmaşası babanın cinselliğe getirdiği yasaktır ve arzu ile ilgilidir. Fakat kardeş karmaşası anne tarafından 'öldürmeye' getirilen yasaktır ve ‘yok olma korkusu’ ile ilgilidir (Vivona, 2007).

Mitchell’e (2013) göre çocuklar baştan kendilerini ebeveynsel bir evrende tek çocuk olarak deneyimler. Bu benzersizlik hissi bir gün kardeşleri olduğunu anladığında bölünür. Bu şekilde varsanısal tümgüçlülük durumundan çıkmaya başlaması, kimi zaman tahammül edilebilir kimi zaman ihlal olarak adlandırılabilecek hayal kırıklıkları ile karşılaşıp gerçeklik zeminine basmasından söz edilebilir. Üstelik bunun için gerçek bir kardeşimiz olmasına gerek yoktur. Bion (1962)’a göre kardeş öntasarımı, gerçekte bir kardeşimiz olmasa da doğuştan zihnimizde vardır. iç dünyamız iyi ya da bizi anne kucağından kovduracak kötü kardeş imgeleri ile doludur. Biraz daha geriye gidersek, çocuktan önce daha annenin kendi çocukluğunda bu imgelerle ilişkisini sorgulamamız mümkün müdür? Winnicott (1949) 'Anne bebeğinden başından beri nefret eder.' der. Mitchell (2011) bu nefretin annenin çocukluğunda, kardeşine duyduğu nefretin bir tekrarı olduğunu düşünür. Annenin kendi bebeğine yanlışlıkla kardeşinin ismi ile seslendiğini sıkça gözlenen bir olgudur (Akt; Bilen, 2014).


İdealize tümgüçlü nesneyi bir anne olarak da değerlendirmemizin de doğru olacağını düşünmekteyim. Normal gelişimde zamanla müdahaleci olmayan-başta bölünmüş- anne, çocuk tarafından bütün bir nesne ve kapsayıcı olarak algılanır. Winnicott (2019’a göre anne, yeni bebeği olduğunda önceki çocuk için 'ölü' olur. Bu sebeple kardeş ilişkileri kendi korku, haset ve sevgi dinamikleri ile gelirler. Bu, çocuk yeterince ele alınmadığında sağlıklı gelişimi sekteye uğratabilecek unsurlar doğurabilir. Yeni gelen bebek ise kardeşten gelebilecek haset ve yıkıcı duyguları hissedip kaygılanabilir. (Korkut, 2014)


Freud, Totem ve Tabu’daki babanın katlinin tarihteki ilk cinayet olduğunu iddia etse de Levin'e (2008) göre çocuk fantezisinde kardeşini çoktan öldürmüştür (Akt; Bilen, 2014). Freud, kardeşlerin ruhsallıktaki önemini fark etse ve kardeş, komşu ülkeler gibi birbirine benzeyen birey / topluluklar arasındaki çatışmanın; farklılıkların fazla olduğu birey / topluluklarla olduğundan daha fazla olduğunu anlattığı ‘küçük farkların narsizmi’ terimini literatüre eklese de kuramında merkezi bir yer vermemiştir. Öztürk (2014) bunu yaşadığı kardeş kaybı, annesini ve evin olanaklarını altı kardeşle paylaşmak durumunda olmasına bağlamıştır. Aynı zamanda Freud’un psikanalitik kuramı ortaya koyup yol arkadaşlarını yanına topladığı dönemden itibaren tutumunu gözlemlersek, mesleki rekabetin içerisinde fazlasıyla yer almasını belki de sadece dikey değil yatay eksenden de değerlendirmemiz uygundur. Yine de yapıtlarında, rüyalarında kardeşlerin izini görürüz. Örneğin; kardeşin gelişiyle çocuğun sadece memeyi değil anne bakımını neredeyse tümden kaybettiğini, iki kardeş arasında yalnızca 11 aylık bir yaş farkı olsa bile -kendi kardeşi ile de arasında bu yaş farkı vardır-olup biteni anlamanın çocuk için yeterli olduğunu yazar. (Akt, Bilen) Yine küçük Hans vakasında kardeşinin doğumu ile, ebeveynlerinin cinselliği ve sonucunda oluşan hamileliğe, kardeşine duyduğu sadist nitelikli arzu, karşılaşacağı misilleme fantazileri ile ortaya çıkan bir çocukluk fobisinden bahseder.


Gerçeklikte veya fantazisindeki kardeşe karşı herkesin içinde taşıdığı ‘Kabil’in, bütün bu agresyonun, düşmanlığın yanında kardeşler bir anda birbirlerinin en yakın sırdaşı ve suç ortağına dönüşebilir. Klein (1928) 'a göre bir yandan da kardeşler ödipus karmaşasının çözümünde bir müttefik olarak önemlidir. Zeus'un kardeşleri ile birleşip ve Totem ve Tabu’daki erkek kardeşlerin birleşip babayı öldürdükleri anlatılar gibi bir çokları kaynaklarda yer almaktadır. Kardeşlik yaşantısının sağladığı çoğul özdeşim şansı ruhsallığımızı zenginleştirir (Limnili, 2014). Çocuğun var oluşunun temellerine ait merakı ve cinsiyet bilmecesini araştırmasını sağlar. Kardeşler arasındaki kıskançlık olgusuna hem seans odasında, hem kendi ruhsal dünyamızda temas ettiğimizde inanıyorum ki sakladığımız o parçamızla karşılaşmaya cesaret edebileceğiz."Hiç anlatılmamış bir hikayeyi yüreğinde taşımak kadar büyük bir yük yoktur insana…" demiş Maya Angelou.(akt; Bilen, 2014) Belki de söze dökmemizin vakti gelmiştir, ne dersiniz?



Kaynakça

Bilen, N. K. (2014). Derleyenin önsözü. Psike İstanbul Psikanaliz Kitaplığı Kardeşi Anla(t)mak, 1(6).

Erten, Y. (2014). Habil ve Kabil; doğan ilk insanla ölen ilk insanın; öldüren ilk insanla öldürülen ilk insanın ilişkisi üzerine. Psike İstanbul Psikanaliz Kitaplığı Kardeşi Anla(t)mak, 1(6).

Klein, M. (1928). Early stages of the Oedipus conflict.

Korkut, Y. (2014). Kardeşler: tarihsel ve güncel örneklerle kardeş ilişkilerine nesne kuramı çerçevesinden bir bakış. Psike İstanbul Psikanaliz Kitaplığı Konferanslar Kardeşi Anla(t)mak, 1(6).

Limnili, P. (2014), Açılış konuşması.Psike İstanbul Psikanaliz Kitaplığı Kardeşi Anla(t)mak,1(6).

Mitchell, J. (2013). Complementarity in sibling theory. Canadian Journal of Psychoanalysis, 21(1).

Mitchell, J. (2003). Siblings: sex and violence. John Wiley & Sons.

Öztürk, R. B. (2014), Freud ve kardeşler. Psike İstanbul Psikanaliz Kitaplığı Kardeşi Anla(t)mak,1(6).

Vivona, J. M. (2007). Sibling differentiation, identity development, and the lateral dimension of psychic life. Journal of the American Psychoanalytic Association, 55(4), 1191–1215. doi:10.1177/000306510705500405

Winnicott, D. W. (2019). Piggle & küçük bir kız çocuğunun psikanalizle tedavisinin öyküsü. Yapı Kredi Yayınları.


 
 
 

Comments


             İletişim

Psikolog Oturumu

Randevu oluşturmak veya bilgi almak için bizimle mail yoluyla iletişime geçebilir veya aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Uzman Klinik Psikolog Deniz ŞİBKA

  • Instagram
  • Mail-icon
  • Black LinkedIn Icon

Mesajınız iletildi. Teşekkür ederiz!

© 2022 Deniz ŞİBKA. Her Hakkı Saklıdır.

bottom of page